Günümüzde teknolojinin bir çok alanda işimizi kolaylaştırması yanı sıra beraberinde birtakım sorunlarıda beraber getirdiği görülmüştür. İnternet,okul, iş ve toplum yaşamında sıkça kullanılan, önemli bir iletişim ve bilgi paylaşım aracıdır. İnternet bağımlılığı, 1990 yıllarda ortaya çıkmış bir kavramdır. Henüz psikiyatri tanı sistemlerinde ayrı bir başlık altında yerini bulmasada gelecek sınıflandırmalar için şekillenmeye başlamıştır. Halen Başka Yerde Sınıflandırılmamış Dürtü Kontrolü Bozuklukları arasında değerlendirilmektedir. Bu grupta kumar, seks, alışveriş yapma, egzersiz yapma gibi pek çok davranışın bağımlılık yaratabileceği bilinmektedir.
İnternet bağımlığı tanısı koymak için kriterler
Tablo 1: Young’ın İnternet Bağımlılığı İçin Tanı Ölçütleri
- İnternet ile ilgili aşırı zihinsel uğraş
- İnternete bağlı kalma süresinde artışa ihtiyaç duyma
- İnternet kullanımını azaltmaya yönelik başarısız girişimlerde bulunma
- İnternet kullanımının azaltılması durumunda yoksunluk belirtileri
- Başlangıçta olduğundan daha uzun süre internete bağlı kalma
- İnternetin aşırı kullanılması yüzünden ilişkiler, okul ya da işle ilgili sorunlar yaşama
- İnternete bağlı kalabilmek için aile üyelerine, terapiste ya da başkalarına yalan söyleme
- İnternete bağlı kalındığı süre içerisinde duygulanım değişikliğinin olması (umutsuzluk, suçluluk,
anksiyete, depresyon gibi)
BİR KİŞİNİN İNTERNET BAĞIMLISI OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN NE GİBİ DURUMLAR OLMALI?
internet bağımlılığı; çoğu kez zaman kavramını yitirecek ya da temel görevlerini ihmal edecek şekilde aşırı internet kullanımı, kullanımın kesilmesiyle kızgınlık, gerginliği de içeren yoksunluk belirtileri, tolerans gelişimi ve yalan söyleme, sosyal geri çekilme gibi durumları içeren bir çok olumsuz durumun bir arada olması olarak tanımlanabilir
İnternet bağımlısı olan bir kişi haftada 40-80 saat arasında bilgisayar başında kalmakta ve tek seferde hiç aralıksız 20 saate kadar bilgisayar başından kalkmayabilmektedir.
SOSYAL AĞLARIN GÜN GEÇTİKÇE DAHA KULLANILIR HALE GELMESİ İNTERNET BAĞIMLILIĞINA NEDEN OLUR MU?
Sosyal ağların fazlalaşması internet bağımlılığında artışa neden olabilir. Örneğin sosyal fobisi olup topluma çıkamayan insanlarda yüz yüze görüşme olmadığından internet kullanımı ve sonrasında bağımlılık gelişmesi veya özellikle ergenlik çağında kendi dünyasına keşfe çıkan ergenin bu tür ortamlarda daha fazla zaman geçirmesi olasıdır. Günümüzde bazı evliliklerinde internet bağımlılığı yüzünden sorunlu olduğu da unutulmamalıdır.
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?
İnternet bağımlılarının önemli bir kısmında başka bir psikiyatrik hastalıklar bulunabileceği göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle altta yatan böyle bir psikiyatrik rahatsızlık varsa öncelikle bunun tedavisinin yapılması gerekmektedir. Temel prensipler genel bağımlılık tedavisinden çok farklı değildir. Görülme yaşının kısmen daha düşük olması ve çocuk ve ergenleri özellikle akademik dönemlerinde etkilemesi açısından tedavinin hızlı ve etkin şekilde yürütülmesi ve bu konuda aile ile sıkı işbirliğinin yapılması şarttır. İnternet bağımlığı konusunda gerekli bilgilendirmelerin ve
uyarıların hem aile hem de çocuklara verilmesi de bağımlılığın önlenmesi açısından önemlidir. Birçok hastada antidepresan kullanımı varolan depresyon ve anksiyete semptomlarını azaltmakla birlikte tek başına yeterli değildir. Etkilenmiş kişinin hayatını organize etmek ve internette geçirdiği vakti azaltacak engeller yaratmak gerekir. Örneğin akşam eve gelir gelmez internet başına geçen bir kişinin eve daha geç gelmesini sağlamak için bir kursa başlatmak, sabah saatlerinde spor yapıyorsa bunu akşama kaydırmak gibi müdahaleler etkili olabilir. Bilgisayarın belirli bir sure sonra sonra kendi kendini kapadığı ve hasta tarafından bilinmeyen bir şifre girilmeden tekrar açılmadığı bir program bilgisayara yüklenebilir. Amaç kişiyi tamamen internetten uzaklaştırmak değil, kontrollu olmasını sağlamaktır.
HASTA PROFİLİ NASIL?
İnternet bağımlılığı her yaşta ve cinsiyette görülen bir rahatsızlıktır. Yapılan bazı çalışmalarda
internet bağımlısı olarak nitelendirilebilecek hastaların oranı toplam kullanıcıların % 1.98’i ile %
3.5’u arasında değişmiştir. Ayrıca internet bağımlılığı açısından risk altında olabileceği düşünülen
kullanıcıların oranı ise % 8.68 ile % 18.4 arasında bulunmuştur. İnternet bağımlılığı görece daha
geç yaşlarda başlayan psikoaktif madde ve alkol ve kumar bağımlılığın aksine daha erken yaşlarda başlıyor gibi gözükmektedir. En büyük risk grubu 12-18 yaş arasındaki ergenlerdir. Her iki cinsiyette de görülebilmesine rağmen erkeklerde kızlardan 2 veya 3 kat daha fazla görülmektedir. Ülkemizde de 12 yaşında bir olguda bildirilmiştir.
TÜRKİYE'DE YADA DÜNYADA İNTERNET BAĞIMLISI SAYISIYLA İLGİLİ RAKAMSAL BİR VERİ VAR MI?
HER İNTERNET KULLANICISI İÇİN BU RİSK VAR MI?
Herkeste aynı risk olduğundan bahsedemeyiz. Kişinin yapısı ve yaşamı en önemli unsurdur.
BAĞIMLI HALE GELMEMEMEK İÇİN GÜNLÜK İNTERNET KULLANIMINA BİR SINIR KONULMALI MI VARSA SINIRI NEDİR ?
Kişiden kişiye değişebilecek bir kavramdan söz ediyoruz. Örneğin tüm işini internet üzerinden yapan kişi ile evde işsiz güçsüz bir insan için koyulacak net bir sınır yoktur. Fakat bağımlılıkta sınır nettir.